

Yılbaşı sofrası, bir yılın kapanışını kutlarken yeni bir yılın umutlarını, neşesini ve birlik duygusunu taşıyan en özel buluşma alanlarından biridir. Aynı masanın etrafında toplanmak; anne tariflerinin hafızalara kazındığı, dost sohbetlerinin içimizi ısıttığı, çocukların heyecanla yeni yıl hediyelerini beklediği yılın en güzel zamanıdır. Hepimizin içinde olan bu yılbaşı yılbaşı heyecanı, yeni yıl sofralarında en keyifli anıların biriktiği zamanlara dönüşür. Evde yükselen yemek kokuları, fırında pişen hindinin çıtırtısı, döküm tencerede kaynayan çorbanın sıcaklığı… Tüm bu detaylar, yılbaşı sofrasını sadece bir yemek hazırlığı olmaktan çıkarır; aile bağlarını güçlendiren bir anılar bütününe dönüştürür.
Yeni yılda bereketi, şansı, neşeyi ve birlik duygusunu sofralarımıza taşımak için bu yıl LAVA ile özel bir menü hazırlıyoruz. Tamamı döküm tencere ve döküm tava kullanılarak hazırlanan bu menü; Anadolu’nun bereketli malzemelerini, Osmanlı mutfağının zarafetini ve modern mutfak tekniklerini bir araya getiriyor.
Hazırsanız, yeni yıl gecenizi unutulmaz kılacak yılbaşı menüsüne birlikte bakalım.
Bir yılbaşı sofrasının yıldızı, elbette lezzetlerdir. Bu lezzetleri ortaya çıkaran en önemli unsur ise malzemeler kadar pişirme tekniği ve doğru ekipman seçimidir. Döküm tencere ve döküm tava yıllardır hem profesyonel mutfaklarda hem de evlerde tercih edilmeye devam ediyor. Özellikle yılbaşı menüsü gibi uzun pişirme sürelerinin ve aromatik tariflerin yer aldığı özel sofralar için döküm ürünlerin avantajları büyük.
Isıyı eşit dağıtır.
Kısık ateşte uzun pişirme gerektiren tariflerde maksimum aroma sağlar.
İç pilav, çorba, sos gibi tariflerde kıvam ve lezzet tam istenilen düzeyde oluşur.
Döküm tavalar yüksek ısı tutuşu sayesinde:
Meze hazırlarken sebzelerin aromasını ortaya çıkarır.
Köz tadını güçlendirir.
Osmanlı mutfağından miras tariflerin dokusunu korur.
Bu nedenle yılbaşı sofrasında döküm ürünler kullanmak, sadece yemek hazırlık sürecini kolaylaştırmaz; lezzeti profesyonel seviyeye taşır.
Yeni yıl gecesinin sıcak ve şık bir başlangıcı olarak balkabağı ve kestanenin birleşimi, yılbaşı sofrasına hem renk hem de bereket taşır.
LAVA döküm tencerede pişen kestaneli balkabağı çorbası, kış sebzelerinin aromalarını katman katman ortaya çıkarır.
Balkabağı: Trakya bölgesinin tatlı aromalı balkabakları çorbanın temelini oluşturur.
Kestane: Bursa Uludağ kestanesi, ipeksi dokusuyla bu tarif için idealdir.
Muskat & Tarçın: Osmanlı mutfağından günümüze taşınan bu baharatlar çorbaya yılbaşı havası katar.
Kremamsı bir kıvam ve aromatik bir dokunuş için çorbayı LAVA döküm tencerede yavaşça pişirmek, balkabağının doğal şekerini ortaya çıkarır ve kestanenin dokusunu korur. Kış aylarının vaz geçilmez iki lezzeti bal kabağı ve kestane bu sefer bizi şaşırtarak enfes bir lezzet şöleniyle bizleri karşılıyor.
Nar, geleneksel olarak yılbaşı gecelerinde bolluk ve bereket sembolü olarak sofralara taşınır.
Bu nedenle nar taneleriyle hazırlanan kış salatası, yılbaşı menüsünün olmazsa olmaz tamamlayıcılarından biridir.
Bereket sembolüdür.
Mersin ve Antakya narları yüksek aroma taşır.
Kış sofralarına renk ve dinamizm katar.
Roka, ceviz, nar ekşisi ve zeytinyağıyla birleştiğinde bu salata yılbaşı sofrasına hem tazelik hem de Anadolu’nun karakteristik lezzetini getirir.
Yılbaşı sofrası tek bir ana yemekle sınırlı değildir; geçmişten günümüze taşınan mezeler bu sofranın ruhudur.
LAVA döküm tavada hazırlanan iki özel Osmanlı mezesi hem geleneksel hem de hikâyeli dokusuyla sofrayı zenginleştirir.
Antalya ve çevresinde 15. yüzyıldan bu yana yapılan hibeş, Osmanlı döneminde saraylarda iştah açıcı olarak sunulmuştur. Ancak bu çorbanın yılbaşı sofrasında yer alması için seçilmesinin bir başka nedeni daha vardır. Anadolu toprakları birçok din ve ırktan insanın evi olmuştur. Bu sebeple de birçok hikaye barındırır.
İşte bu hikayelerden birine göre Antalya’nın bereketli topraklarında doğan Noel Baba’nın—yani Aziz Nikolas’ın—yardımseverliği ve cömertliği, Likya’nın sıcak iklimi kadar içimizi ısıtan bir mirastır. Aynı coğrafyanın bir diğer armağanı olan hibeş, tahin, sarımsak ve kimyonun birleştiği; yüzyıllardır insanlara güç, bereket ve şifa vermek için sofralara konan mütevazı bir lezzettir. Rivayet edilir ki, Aziz Nikolas’ın soğuk kış akşamlarında ihtiyaç sahiplerinin kapısına gizlice bıraktığı yiyeceklerin arasında bölgenin bu besleyici hibeşi de olurmuş; çünkü hibeş, o dönemde dahi hem doyurucu hem de dayanıklılık veren bir yiyecek olarak bilinirmiş. Bu nedenle yılbaşı sofralarında hibeşi görmek, aslında Noel Baba’nın gerçek Anadolu hikâyesine bir selam niteliği taşır—iyiliğin, paylaşmanın ve aynı topraklardan filizlenen cömertliğin sessiz ama güçlü bir hatırlatıcısıdır. Biz de bu sene sofralarımızda hibeşe yer verdik.
Tahin: Antakya tahini yoğun aromasıyla tarifi zenginleştirir.
Kimyon: Gaziantep kimyonu yüksek yağ oranı sayesinde karakteristik bir koku verir.
LAVA döküm tava: Malzemeler hafif ısıtıldığında aroma iki kat artar.
Babaganuş, Halep–Antakya mutfağının en özel mezelerinden biri olup Osmanlı döneminde saray sofralarında dahi yer bulmuştur.
Közlenmiş patlıcanın derin aroması
LAVA döküm tavada hafif karamelize edilen biberler
Hatay zeytinyağının meyvemsi dokunuşu
Bu meze, yılbaşı sofrası için hem sıcak hem de isli aromasıyla müthiş bir geçiş lezzetidir.
Hiç kuşkusuz yılbaşı sofrasının en çok beklenen anı fırında hindi tarifidir.
Hem gösterişli bir sunuma sahiptir hem de yeni yılın bereketini temsil eder.
LAVA döküm ürünlerle hazırlanan bu tarif, hem lezzet hem de teknik olarak kusursuz sonuç verir. Bu enfes tarifin detayları için tıklayın.
Hindi doğru ekipmanla pişirildiğinde:
Dışı kızarmış, çıtır bir kabuk elde edilir.
İç kısmı ise sulu ve yumuşak kalır.
Bu süreçte en kritik aşamalar iç pilav ve sos hazırlığıdır.
Yılbaşı yemeğinin kalbi olan iç pilav, LAVA Döküm Çok Amaçlı Yayvan Tencere – Glaze Serisi kullanıldığında mükemmel kıvamını bulur.
Gönen Baldo Pirinci: Diriliği ve tane tane kalma özelliğiyle pilavı hafifletir.
Dolmalık Fıstık: Silifke çam fıstıkları yağlı ve aromatiktir.
Kuş Üzümü: Manisa bağlarının ürünü olup tatlılık dengesi sağlar.
Baharatlar:
Tarçın: Çubuk tarçın aromayı zenginleştirir.
Karabiber: Keskin ve aromatik bir tat katar.
Yayvan Döküm Tencerede yapılan iç pilav, döküm tencerenin ısıyı eşit dağıtması sayesinde yağlar yanmadan, pirinçler kırılmadan, aromalar ise tam istenilen düzeyde birleşir.
Fırında hindi tarifinin en önemli bölümlerinden biri de sosudur.
Çünkü parlak, karamelize yüzeyi oluşturan şey bu sostur.
Sos için LAVA Döküm Demir Yekpare Saplı Trendy Serisi – Yuvarlak Sos Tenceresi ideal bir yardımcıdır.
Biberiye: Fethiye’nin taze ve reçinemsi biberiyesi
Kekik: Isparta dağ kekikleri aromatik yoğunluk açısından çok değerli
Narenciye: Mersin limon ve portakalları
Tereyağı: Kars yaylalarının saf tereyağı
Bu malzemeler kısık ateşte birleşerek yılbaşı sofrasını saracak muhteşem bir aroma oluşturur.
Bir yılbaşı sofrası tatlı olmadan tamamlanmış sayılmaz.
Bu nedenle menüyü, hem klasik hem de modern bir yorum olan kestaneli çikolatalı Yule Log ile sonlandırıyoruz.
Yule Log tatlısı , 19. yüzyıl Avrupa geleneklerinden doğmuştur ve “yeni yılı ateşle karşılama” ritüelini temsil eder.
Bursa kestanesi
Nar taneleri (bereket sembolü)
Türk kahveli ganaj kreması
Tatlıyı LAVA döküm servis tepsisinde sunmak, hem ısıyı muhafaza eder hem de sofraya modern bir şıklık katar.
Yılbaşı sofrası; lezzetten çok, hatıraların, birlik ve beraberliğin, yeni yıl dileklerinin sofra üzerinden hayata açıldığı özel bir törendir.
Bu özel gecede hazırladığımız menüde her detay—çorbasından mezelerine, fırında hindi tarifinden yılbaşı tatlısına kadar—LAVA döküm tencere ve döküm tava kullanılarak en yüksek lezzeti vermek için tasarlanmıştır.
LAVA ürünleri;
✔ aromayı güçlendirir,
✔ malzemenin özünü ortaya çıkarır,
✔ yemeklere profesyonel dokunuş katar.
Yeni yılı karşılamak için hazırladığınız yılbaşı sofrası, LAVA ile hem daha lezzetli hem daha anlamlı bir ritüele dönüşür.
23.12.20250
)